Her gün tükettiğimiz besinler kansere davetiye çıkarıyor olabilir. Yiyeceklerin pişiriliş hali, içerdikleri kanserojen unsurlar besinleri adeta zehre dönüştürüyor. Kanserden korunmak için işlenmiş, genetiği değiştirilmiş, trans yağ ve gözetici hususlar içeren yiyeceklerden uzak durmak kaide. Daha sağlıklı bir hayat için aşağıda sıraladığımız besinleri sofranızdan uzak tutun!
Cips
Cipste yüksek derecede yağ ve sodyum içermesinin yanında bedenin tanımadığı yapay tatlar, hami unsurlar ve gıda renklendiren unsurlar de var. Yüksek sıcaklıkta kızartılır ve istenen çıtır dokunun elde edilmesi sağlanır lakin bu durum sigarada da bulunan tanınmış bir kanserojen olan akrilamide taban oluşturur.
Konserve yiyecekler
Konserve yiyeceklerdeki sorun depolama alanından kaynaklanıyor. Çabucak çabucak tüm alüminyum kutular, bisfenol-A yahut kısaca kansere sebep olan BPA ile kaplıdır. Domatesler ve asit oranı yüksek başka yiyecekleri konserve kutusundan yemek çok tehlikelidir.
Mikrodalgada patlamış mısır
Patlamış mısır nispeten sağlıklı bir atıştırmalıktır, fakat onu patlatmak için uygun olmayan yol, sıhhati bozuyor. Mikrodalga torbalarının içinde perflorooktanoik asit (PFOA) isimli bir kimyasal husus olduğunu belirten uzmanlar, birçok çalışmanın, PFOA tüketimi nedeniyle böbrek, mesane, karaciğer, pankreas ve testis kanserlerine neden olabileceğini gösterdiğini söyledi.
İşlenmiş ve tütsülenmiş etler
Bu liste hamburger, sosisli sandviç, sosis üzere yiyecekleri içerir. Genel olarak her gün yenilen kırmızı etin, kanser riskini yüzde 22’ye kadar arttırdığı çalışmalarda gösterilmiştir.
Trans yağlar-hidrojenize yağlar
Hidrojenize yağlar, daha uzun müddet daha taze kalmaları için kullanılır. İşlenmiş besinlerde bulunur lakin bedende kansere yol açan hücrelerin yapısını tesirler.
Çiftlik somonu
ABD’de yapılan araştırmaya nazaran; omega-3 yağlarına gereksinim vardır fakat kimi çiftliklerde somonlar pestisit, kimyasal, antibiyotik ve öbür kanserojenlerden etkilenmiş bir diyetle beslenirler. Satılan somon balıklarının yaklaşık yüzde 60’ı ise çiftlik somonu.
GDO’lu gıdalar
Genetiği değiştirilmiş besinler bir laboratuvarda zararlılara karşı daha sağlam olacak ve sağlam biçimde nakliyeye dayanacak halde tasarlanmıştır. Yapılan açıklamaya nazaran; Amerika’da çabucak hemen tüm tahıllarda (soya fasulyesi, buğday ve mısır) GDO’ludur. Lakin Avrupa’daki birçok ülke GDO’lu eserleri yasakladı.
Beyaz un
Beyaz un, işlenmiştir. Tahıllarda doğal olarak bulunan besin maddelerinin birçoklarını tahrip edilir. Değirmenler bir kimyasal olan klor gazı ile unun ağartılmasını sağlar.
Yapay tatlandırıcılar
İnsanların kilo almamalarına yardımcı olmak için özel olarak yapılan tatlandırıcılardaki kimyasallar, bilhassa aspartam, bedende önemli bir toksine dönüşür.
Alkol
Fazla tüketilen alkolün ağız, yemek borusu, karaciğer, kolon, rektum ve göğüs kanseri riskini artırdığı gösterilmiştir.
Salamura gıdalar
Salamura besinler, nitratlar yahut nitritler, tuz ve sirke kombinasyonu ile sertleştirilir. Ayrıyeten yapay renklendirici de eklenebilir. Sirkenin kendisi birtakım sağlıklı niteliklere sahipken, turşu üzere besinlerdeki yüksek tuz düzeyi ve nitratlar / nitritler sıhhatinizi bozabilir.
Sıcak içecekler
Son vakitlerde yapılan çalışmalar, sistemli olarak çok sıcak içecekler tüketmenin yemek borunuza ziyan verebileceğini ve boğaz kanserine yol açabileceğini göstermiştir. Bilim insanları bunu 65 C olarak açıklıyor.
Kansere neden olan bu yiyeceklerin birçoğu, tertipli olarak yediğimiz birçok eserde bulunan bileşenlerdir. Onlardan kaçınmayı düşünmek, bilhassa günlük hayatın gerilimini hafifletmeye yardımcı olan yiyeceklerden vazgeçmek güç olsa da daha sağlıklı beslenmelisiniz.
